Anasayfa
tarafından MEDUS@ Salı 5 Ağus. 2008 - 17:01Bir memur ailenin en küçük çocuğu olarak babasının tayini çıktığı bir köye taşınmıştılar. Huzursuzdu okulunu bir köy okulunda okumaktansa şehirde medenice okumak istiyordu. Babası ilkokula kaydını yaptırdı. 4. sınıfta başladı köy okuluna. Onu bi sınıfa verdiler. Öğretmen köyde yabancı olduğunu biliyordu ve hangi sıraya istersen oturabilirsin dedi. Bir kızın yanı boştu sadece oraya oturdu. Hayatını adadığı gidişi ile onu bitiren insanla o zaman tanışmıştı. Adı Altınay’dı kızın. Çocuk yaşında bile etkilenmişti kızın güzelliğinden. Masmavi gözleri gamzeli yanaklarıyla ona arada bi gülüşü yanlış yazdığı yerleri kendi silgisiyle defterindeki hataları silmesi onu o minik yaşında ona bağladı. O dönemlerde çocukça bi arkadaşlıktı onlarınki. Zaman ilerledikçe onsuz vakit geçiremiodu. Ya o onlara gidip ders çalışıo yada kız onlara gidiyordu. Mükemmel bi paylaşımcıydı kız. Yüreğini sevgisini dostluğunu daha o yaşta vermişti ona. İlkokulu aynı yerde aynı sırada bitirdiler. Ortaokula geçtiklerinde ailelerine rica ettiler ve onları aynı okula yazdırdılar. Hatta aynı sınıfta aynı sırada oturmaları için babaları adeta öğretmenlere yalvardı. Başarmıştılar. Yine aynı sıradaydılar. Yaşları olgunlaştıkça o kızı kızda onu daha çok sewiyordu. Çocukça başlayan arkadaşlıkları sewgiye aşka dönüşmüştü. Aileleri liseye geçtiklerinde ortak bi karar aldılar. Buna göre tek ew kiralayıp onlar aynı ewde kalacaktı ama anneside onlarla kalması şartıyla. O karar onlara iltildiğinde sarmaş dolaş kutladılar bu kararı. Ona aşık olmuştu. O da aynı şeyleri düşünüyordu. Bunu fark eden aileleri okul bittiğinde onları ewlendirme kararı almıştı. İlk elini tuttuğunda sakın elimi bırakma demişti. Kız utanmıştı kızarmıştı başını öne eğmiş gülümseyip elini sıkıca kawramıştı. Artık hergün el ele tutuşup okula gidiyor okuldan çıkarken el ele dolaşıyor öle gidiyorlardı ewlerine. Arada bi elleri terlerdi kızın we kız elini çekerdi. Bunu her yaptığında çocuk azarlardı onu bi daha elimi bırakma die kızda hemen gülümseyip hemen elini tutardı çocuğun. Her şey harikaydı dünya cennet gibiydi onlar için. Yıllar akıp gidiyordu mutluluk içinde. Nihayet liseyide bitirmek üzereydiler. Ne hayet karne günü gelmişti hiç zayıfları yoktu. Sewinç içinde sarıldılar birbirlerine el ele tutuştular. Bunu kutlamak için okulun ilerisindeki kafeye gideceklerdi. Okulun az ilerisinde çakıllı bi yol wardı. Her zaman toz duman içinde olurdu we çakıllarla kaplıydı. O yolun onun ölürcesine sewdiği insanın ayrılmasında bu kadar rol oynayacağını bilseler hiç girermiydiler o yola. Neler wermezdi o yola girmemiş olmaları için. Eli yine elindeydi ansızın elini çekti yine dönüp azarlıyacaktı. Çünkü hem elini bırakmış hemde geride kalmıştı kız. Dönüp baktığında dünya başına yıkılmıştı gencin. Sanki gök kubbenin altında kalmıştı. Sewdiği kız yerdeydi we suratından kanlar fışkırıyordu. Ne yapıcağını bilemedi genç üstüne kapandı kızın yüzüne yapışmış saçlarını kaldırdığında hayatını bitiren o manzarayla karşılaştı. Kız çırpınıyordu. Suratına bi taş parçası bıçak gibi saplanmıştı we bakmaya doyamadığı mawi gözlerinden biri akmıştı. Kız hırıldıyordu sanki gence bişiler sölemek ister gibi. Yoldan geçen bi kamyonun tekerinden fırlayan bi taş suratına saplanmıştı kızın. Ölürcesine bi aşkı bi kibrit büyüklüğünde bi taş parçası parçasının bitireceğini bilemezdiler. Donuk donuk hiç konuşmadan yüzüne bakmaktan başka hiç bişi yapamıordu genç. Elini tuttu kaldırdı başını göğsüne dayadı kız we elini sımsıkı tuttu. Akan kan ellerine damlıordu. Yoldan geçen bi araba durup onları izliordu genç bizi hastaneye götür dediğinde kanlı olduğu için almayıp kaçmıştı. Kimse yardım etmiyordu. Genç çewresine bakıp yardım edin demekten we kıza dönüp seni sewiyorum beni bırakma dayan demekten başka birşey yapamıordu. İki dakikalık bi çırpınıştan sonra gencin kuçağında öldü. Yitiren yada yitirenle paylaşmak isteyen herkese elleri terlese bile ellerini bırakmama şartıyla ellerinizi uzatın. Dost kardeş arkadaş ne olursa olsun ellerini bırakmayın.
Eğer bu yazıyı okurken elleriniz terlediyse o zaman bilin ki sizde gerçekten sewdiniz… :'( :'( :'(
Eğer bu yazıyı okurken elleriniz terlediyse o zaman bilin ki sizde gerçekten sewdiniz… :'( :'( :'(
